Connect with us

Hi, what are you looking for?

gini katsayısı nedir

Econ 101

Okunma Süresi: 5 Dakika

Gini Katsayısı

Literatürde Gini Coefficient olarak geçen Gini Katsayısı temelde gelir dağılımındaki uyumsuzluğu gösteren bir katsayı fakat yeterli mi?

Bu katsayıyı kimler yüceltir oradan başlayalalım da zaten konunun gidişatı hakkında yeterli relatif bilgi verecek bu giriş. Fakat asıl olarak gelir eşitsizliği konusunda önemli unsurları bileşenlerine ayırmak gerekiyor kabaca bunu yapmak olacak amacım. Tabii ki yine gerçekçi olacağı için birçok tembelin ve dolayısıyla fakirin “Hayır yea Türkiye dandik, 320942 milyar yıllık evrende AKP hükümetine denk gelmek :ssss pfff” , çok şanssızız gibi söylemlerle gerçekleri yadsıyanların hoşuna gitmeyecek. Onlar sarı siteye girip bol bol araba ilanı inceleyecek, bilmem nerede 2 asgari ücrete son model BMW alınıyor bizim ülkede 344353 asır sürüyor almak diyecekler. Ha dedikleri yanlıştır demiyorum, bu söylemlerinde kağıt üzerinde haklılar, bu da aynı birazdan bahsedeceğim gerçekler gibi birer gerçektir. %100 katılıyorum hepsine, fakat tek fark şu, bu konu üzerine ne yapılabilir diye bir şeyler yapmaya çalışmak ile sabaha kadar porno izleyip ya da kendi gibi tembel birini bulup sexting yapmaya çalışıp ertesi gün öğlen 2’de kalkıp, annesine patates kızarttıranlar arasında bir fark var değil mi bundan bahsediyorum.

Gini katsayısına çokça referans verenler siyasetçilerdir ve siyasetçilerin peşine takılan ikincil halka kişilerdir genellikle, kısacası yalan söylemeyi iş edinmiş kişilerdir. Aktif siyaset yapmasa da köşe yazısı, bilmem ne haberi gibi işlerle uğraşan, genel olarak gazeteci diyebileceğimiz insanlardır. Gini katsayının sıkça referans verilmesinin asıl sebebi de gözü gören herkesin anlayacağı bir şey olmasından kaynaklanır. Arkasındaki değerlendirme kriterlerini kimse takmaz, fakat grafikte Lorenz Eğrisinin kapattığı alan ne kadar büyükse o kadar kötüdür ya da hatta daha da basit, gini katsayısı büyüdükçe eşitsizlik büyür, bilgisi yeterlidir. mesela gini katsayısı 34 olabilir mi, en büyük ne değer alır, genelde dünyanın ortalaması kaçtır, ilgilenmezler. “Gini kaç abi?”, “şu kadar”, “allah belanı versin iktidar!”

Toplumun ikiyüzlülüğü

Bu genellikle de her ülkede böyledir de Türkiye’de daha da bir böyledir. Çünkü bizim insanımız genel olarak ahlaksız, cahil, tembel karakterli. Hatasını kabullenemeyen suçu dünyaya atan bir toplumuz, dolayısıyla terakki ya hiç olmuyor ya da aşırı yavaş oluyor.. Bir de statü olarak bir yere gelmesin hemen şımarır, ötekilerini aşağılar, hor görür küçük görür. Aynısını kendisine yapılınca da ortalığı yıkar, dolayısıyla ikiyüzlü ve içten pazarlıklıdır türk toplumu. Dünya’nın en ikiyüzlü insanları İstanbul’un beyaz yakalılarıdır. Bu kesim kendisinden bile bıkmıştır. Gidin bakın mesela bir beyaz yakası bir başka beyaz yakalıdan usanmıştır, hatta o kişi yüzünden beriki psikolojik danışmanlık, terapi vs almaya başlamıştır. Böyle de birbirlerini ruh hastası ederler. O yüzden, ben sevmiyorum  Türk insanının öyle “Ben tırnaklarımla geldim” tantanasını. Zaten bunun tantanasını çok yapan biri emin olun oraya tırnaklarıyla filan da gelmemiştir. Türkiye’de meritrokrasi bazlı bir kariyer piramidi imkanı pek yoktur. Sekonder ve hatta tersiyer ilişkiler, alışverişler döner. Her türlü pislik, ahlaksızlık yapılır. Bunu yapmazsanız da yükselmeniz çok zordur. Bunları bilin de ona göre karar alın işte. Baştan oyununuzu buna göre kurgulayın. Ben şimdi genel kültür babında gelir eşitsizliği hakkında konuşmaya devam edeceğim.

Gini katsayısını filan atın kısacası bir kenara. Çünkü bu katsayı her şeyi birbirine karıştırır, boca eder koskoca kazanı içinde et mi var şu mu var fasulye mi var nohut mu var bakmaz, bulamaç gibi öyle bir rakam verir. Yahu gelir eşitsizliği denen şey bu kadar basit ifade edilir bir şey olabilir mi? Ya da başka bir deyişle, bu kadar basit ifade edilen bir şey ise bu madem e hemen çöz bunu o zaman? İşte öyle değil bu işler. Özellikle ekonomi içerisindeki unsurlar öyle hiçbir zaman bir roket motoru gibi modellenebilir şeyler olmamıştır. Çünkü bazı şeyler gerçekten random fıtratlıdır veya yine doğası itibariyle noise içerir. Daniel Kahneman’ın yeni kitabı çıktı, merak eden alsın okusun, ben okumaya başladım, “Noise”, Türkçeye “Gürültü” diye çevriliyor fakat ben buna “parazit” demek istiyorum, zaten bu “parazit” kelimesini de kullanan çok, ben de bunu tercih ediyorum yani, neden çok önemli bir kavram anlamak gerekiyor. Parazit nasıl düşürülür onu bilmek gerekiyor. Dolayısıyla hangi ortamlar parazitlidir bunu ayırt etmek için büyük bir farkındalık sağlıyor. Ha bu kitaplar işte Dünya’da topu topu 200-300 bin filan satıyor, Türkiye’de 5-10 bin satarsa iyi işte. Sonra bir o kadar da youtuberlardan dinler biraz, sonra ona hayran olur, sanki anlattıklarını o keşfetmiş muamelesi yapar.

Gelir eşitsizliğini konuşmak için öncelikle “gelir” nedir onu konuşmak gerekiyor. Gelir denen şey kabaca bir venture yani aşağı yukarı girişim anlamına gelir, sonucunda kazanılan paradır. Bu da iki bileşene ayrılır, kapital payı + iş gücü payı. Yani gelirin geldiği yerin iki kaynağı var demek bu birisi kapital ötekisi iş gücü. “Ya ben çalışmadan para kazanıyorum, n’alaka şimdi?” diyebilir bir maganda, e tamam o zaman kapital payı %100 demek ki senin gelir tipinde yani. Eşitlikte sorun yok. Bir işçi için de kapital katkısı yoktur gelirinde. Fakat tasarruf yapar, o parayla altın alır, geliri artar işte. Bunu ülke ölçeğinde ya da direkt Dünya ölçeğinde düşündüğümüz zaman işte gelir = kapital payı + iş gücü payı diyebiliriz. Kabaca bu dağılım da gelişmiş ekonomiler için %65 kapital %35 iş gücü şeklinde olduğu söyleniyor. Bu daha da arttıkça işte gelir eşitsizliği oluyor. Yani %90 kapital %10 işgücü olursa, o ülkede gelirin çoğu kapital sahibine gidiyor demektir. Bu işte kabaca aslında zaten gini katsayısının bir başka türevi.

Burada dikkat edilecek unsurlar şöyle olacak: Gelirde işgücünün payı çok düşük olabilir bir ülkede, çünkü o ülkenin insanlarının çoğu işlevsizdir, dolayısıyla oradaki işletmelerde çalışmalarının hiçbir anlamı yoktur. Nüfusun azınlık denebilecek bir kısmı çağa ayak uydurabilmiştir ve düzgün kurumsal şirketler iş bulur ve doğru düzgün maaşlar alır. Mesela bu da gelir eşitsizliği yaratır. Fakat burada ne ekonominin, ne iş verenin ne de sistemin suçu vardır. Burada ilk suçlu doğru politikaları yürütmeye alamayan devlet ve bunu talep etmeyen halktır. Bilateral denen bir durum söz konusu burada. Daha sonra bireyin de kendisi gelir. Yukarı dediğim gibi öğlen kalkıp anana patates kızarttırıyorsan bütün gün internette aylaklık edip hava kararınca da otuzbir çekmeye başlıyorsan sabaha kadar 18 kere e tabii ki senin gelirin olmayacak. Ekonominin doğası gereği de çalışan para kazandığı için, bu kapital sahibi için de aynı iş gücü tarafı için de aynı, eğer o ülkede çalışan fabrikalar nispeten yeni çağa ayak uydurmaya başlamışsa hele, kol gücüyle hizmet verecek insanlara ihtiyaç gitgide azalıyorsa, gelir eşitsizliği olacak tabii ki.

Bir de bu kesim vahşi kapitalizm diye ağlar. Fakat eğer bu dedikleri gibi vahşi kapitalizm olsaydı, bunları toplardı bir yere etini keser satardı. Köle yapardı. Bunun yerine bugün ne düşünülüyor? “Ya bu işlevsiz kalmış insanları bari başka işler için eğitelim de toplum dışı kalmasınlar. En kötü hiçbir iş beceremeyene de temel bir gelir sağlarız ne yapalım, aynı etrafa ağaç diktiğimiz gibi bu işlevsizlere de bakarız yapacak bir şey yok” diyor. Fakat bunlar kapitalizm de kapitalizm diye sızlanırlar.

Benzer farklılık yine gelirdeki kapitalin payı için de geçerli. Bugün örnek vermek gerekirse Warren Buffet mesela meşhur diye, herkes tanıyor diye örnek veriyorum, sadece yatırımlarıyla zengin olmuş birisidir. Burada emek yok mu? Bence müthiş derecede var. Merak eden adamın hayatını incelesin işte kendisi baksın. Geçen gün de insanlar, Laffer Curve‘u keşfetti filan, Türk halkı  dünyayı keşfediyor… Yarın bir gün de Malthus Nüfus Büyüme Grafiğini ve kıyamet teorisini keşfeder. 100 yıl öncenin gündemini, o gün olan şeyleri okuyup şaşıran bir nesil çıktı ortaya. Bu insanların öye yandan iyi eğitim alanları da küçümseme alışkanlıkları var “ne olmuş yani, artık bu çağda herkes internetten…” diye başlayan cümleleriyle yine kendi eksiklikleriyle başkalarının geldikleri noktayı tek celsede kapama arayışı. Bunu sadece sanmayın hani o anadolu çomarı diye isim takılan güruh yapıyor, bu bahsettiğim insanların çoğu şehirlerdeki yarı-cahiller. Öte yandan mesela LSE’de ekonomi doktorası yapana saygı sıfır fakat Laffer Curve anlatan adama tapınırlar. Hani çünkü zaten konu çok basit ama süper eiğitimli biri anlatıyor. Orada ego ezilmiyor. Dünyaca ünlü tıp profesörüne mesela grip tehşisi koydurtmak gibi. Ya kusura bakmayın da bu Dünya’da sizi suya götürür susuz getirirler. Sonra ben kulaklık bile alamıyorum diye ağlarsınız haberiniz olsun.

Gini katsayısı yetersizdir demeye gelmiştim ama konu insan azarlamaya döndü. Aslında bu Malthus Kıyameti de bu konu ile ilgili bir yandan. Onu da fenomen olmak isteyen yazsın işte bu aralar böyle basit ekonomik konular revaçta. Bugünlerde böyle 500 yıl önce keşfedilen şeyleri tekrar edince iyi etkileşim yapıyor.

Written By

Vitruvius Kadını

1 Comment

1 Comment

  1. Pingback: Gini katsayısı nedir? - Post Evre

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

.

Bunları da beğenebilirsiniz

ABD Ekonomisi

ABD Merkez Bankası FED Mayıs ve Haziran FOMC toplantılarında sırasıyla 50 ve 75 baz puan faiz arttırımlarıyla kendilerine göre fazla ısınan ekonomilerini biraz olsun...

Econ 101

Enflasyon hakkında konuşmadan önce aslında nominal varlık – reel varlık nedir bunun bir ayrımını yaparak başlamak gerekiyor. Nominal varlık nedir diye anlatmadan önce de...

Sosyoloji

Politikayı küçümseyen ya da bir kenara koyan her birey profesyonel hayatında kaybetmeye mahkumdur, hadi hadi kayıp demeyelim de büyük bir potansiyelin kaybı diyelim buna....

BIST

Geçtiğimiz sene 2021 ve hatta 2020‘nin devamı gibi olduğu için 2020‘den bu yana düşünmek daha doğru olacaktır, dünya borsalarında ilginç hareketler gördük. Bundan tabii...

Ekonomi

Türkiye’de konservatif kapital, yani konservatif kafanın, zihniyetin elindeki sermaye 21. yüzyıl ideallerini anlamanın çok uzağında olduğundan kendisini 21. yüzyılın ikinci yarısına atmayı başaramayacak. Bunun...

Felsefe

Klasik dönem felsefecilerinden Platon ve Aristoteles‘in insan-topluluk-devlet anlayışı üzerinden siyaset nedir, neden yapılır, neden yapılmalıdır gibi konuları konuşacağımız bir yazı olacak. Bunu anlatırken de...

Econ 101

Enflasyonist ortamda paranın değerini korumak için yapılması gerekenler tarafında bu sefer daha özele inip borsa yatırımı enflasyonist ortamda iyi bir fikir midir konusunu tartışmamız...

Türkiye Ekonomisi

Bu konu kendi özelinde konu bana göre çok çarpıcı. Bunun sebebi de aslında Türk halkının fakirliğinin temellerindeki problemlerinden birinin Türk halkının kendi karakteristik özelliklerinin...

Sitemizde bulunan toplam yazı sayısı: 63